Duygu Çantası

Macaristan’da, uygulamanın başlangıcında, sınıf hangi duyguların hangi renklerle ifade edildiğine birlikte karar verdi. (mavi yorgunluk, sarı mutluluk, turuncu gergin, siyah çok kötü hissediyor, açık yeşil iyi, gri inatçı, kahverengi hasta hissediyor, kırmızı aşk, beyaz nötr ve koyu yeşil çok iyi).

Bir Cuma sabahı bir edebiyat dersinin başlangıcında, öğretmen öğrencilerden gerçek duygularını temsil eden bir küçük renkli kağıt seçmelerini istedi. Sonra öğrenciler  hangi rengi seçtikleri hakkında beş dakika konuştular – öğretmen tartışmayı şu yollarla yönlendirirdi:

– Daha önceki ruh hallerine atıfta bulunarak (örneğin, Hatırladığım kadarıyla “Bu hafta zaten mavi yaşadınız. Çarşamba günü ne oldu?”)

-Bazı renklerin arkasındaki sebepleri paylaşmaları için onları cesaretlendirdi. (“Dün  sarıydınız o zaman neden bu kadar kendinize güvendiniz ki?”)

– Ayrıca çocuklardan, sınıf kapısına konan bir vücudun çizimine bakmalarını istedi

(Beden ve duygular egzersizi) vücutta belli duyguların hissedildiğini kontrol etmek için (ör. “Evet, krampları hissetmek… krampları nerede hissederiz? Karında?”)

– Bazı çocuklardan hafta boyunca belirli bir sınıf arkadaşının nasıl hissettiğini tahmin etmelerini istedi ve nasıl hissettiklerini fark edip etmediklerini sordu.

Tartışmadan sonra, okudukları bir romanı tartışmaya devam edip romandaki karakterlerle bir süreliğine çalıştılar, küçük gruplara  halinde romandan belirli duygu durumlarını kullandılar. Birkaç dakika içinde, öğrencilerden, hangi renklerin ne anlama geldiği konusunda ortak kararlaştırılmış kararları da  kullanarak, farklı renklerde duyguları gösteren ve bu gibi durumlarda hissettiklerini düşündükleri şeyleri yazmaları istendi. Daha sonra da sonuçları hep beraber tartıştılar.

– Öğretmen, renkleri edebiyat dersinde de kullandı: Çocuklar, duyguların renklerini kullanarak, çalıştıkları romanda belli karakterlerin duygularını yorumlamak zorunda kaldılar.

Bu iki uyarlama, renkler ve duygular arasındaki bağlantıyı derinleştirerek, öğrencilerin kendileriyle ilişkilerini kolaylaştırmasını sağlamıştır.

“Bir noktada, bazı değişimlere başladık, çünkü bir süre sonra sıkılmaya başladılar. Ve fark ettim ki, geldiğimi gördüklerinde hızla bir renk seçiyorlardı daha sonra bunu da unuttular . Bu yüzden işleyişin biraz aksadığına inandığımda, biraz daha karmaşık görevler verdim, örneğin, “Şimdi arkadaşlarından birine, çok iyi bir arkadaşına ya da iyi bilmediğin birine dikkat et.” veya “Şimdi farklı cinsiyetten birine dikkat edin.” ve onları inceleyin.

Kötü bir ruh halimiz olduğunda, her zaman neden böyle olduğunu konuşuruz. Erkekler için genellikle Çarşambaları ortak düşünce “Evet, çarşamba günleri hep yorgun oluyorum. Toplamda 10 dersim var ”.

“Yani bütün sınıf zaten biliyor, bizim için Çarşamba günleri zor…”