Duygularla ilgili öğretmenlerle konuştuğumuzda kimi zaman  duygu eğitiminin onlar için kolay olmadığını düşündüklerini dile getirirler ve “Ebeveynler çocuklarına duygularını ifade etmeyi kendileri öğretmelidir. Benim asıl görevim konuyu öğretmek.” derler.

Bu konuyu tabii ki  basitleştirmekdir, öğretmenlerin çocuklara öğrettikleri sadece konular değildir,ama bu da zayıf bir görüştür.

Bu görünüşte basit ama “zor”olan  konu hakkında , Gloucestershire Üniversitesi’nden eğitim psikoloğu olan  Sian Templeton ve Viterbo (italya)’dan bir okul müdürü olan Laura Bonelli ile yapılan iki görüşmeyle duygu eğitiminin önemi ve skolastik sistemde kullanımının aciliyeti hakkında iyi bir genel bakış sağlanabilir.

Tüm videolar kendi dilinizde altyazılıdır. (Kendi dilinizdeki altyazıyı görmek için video ayarları kısmına tıklayınız ve altyazı dilini seçiniz.)

Okulda uygulanan duygu eğitimi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Her enstitü duygu eğitimi için bir süre garanti eder, özellikle Duyguların didaktiğinin gerçekleştirildiği ortam yani ilköğretim veya ortaöğretim ise -birkaç sebepten dolayı ihtiyaçlara göre uyarlanmış versiyonları dikkate alır. Her şeyden önce, bu, akademik performansa da fayda sağlayacaktır, çünkü öğrenciler ne kadar sakin ve rahatlarsa, akademik olarak o kadar daha fazla üretken olabilirler. Aileler de böyle bir durumda  daha fazla dahil olacaklardır, çünkü “Duygu Didaktiği “sadece sınıfları içinde çalışan öğretmenlere ve sadece kendi öğrencilerine hitap etmemektedir. 360 derece hareket eden tüm aktörleri kapsayan bir didaktiktir. Çünkü okulun ve ailenin aralarında bir ilişki yoksa maalesef herhangi bir ilerleme kaydedemeyiz.

Özetle Duyguların Didaktiği

Sınıfta sağlığı teşvik etmek aynı zamanda özellikle patolojik artışları olan çocuklarda ve gençlerde rahatsızlıkları önlemek amacıyla geliştirilmiş yeni nesil bir eğitim formatıdır.

Bu, okul terkini erken önleme uygulamalarının bir parçasıdır ve kişinin kendi duygusal dünyasının  mükemmel bir koruma faktörü oluşturduğunu söyleyen bilimsel varsayımı temel alır. Bu format Sağlık Dünyası Örgütü’nün tavsiye ettiği rehberlik kurallarını içerir ve çok geniş sayıdaki öğrenci örnekleri üzerinde test edilmiştir. Okuldaki dersleri sırasında, özellikle de 4 ila 16 yaş arasındaki öğrencilerle, öğretmenler tarafından uygulanabilecek çeşitli tekniklerden oluşmaktadır.

(Schiralli R., Mariani, U 2006)