Ülke  Romanya
Tarih / Süre  The intervention and the changes occurred in semester 2 of the 2016-2017 akademik yılı
Ana konu Sınıftaki öğrencilere yönelik ek idari ve danışmanlık sorumluluklarına sahip olan ve okulla öğrencilerin aileleri arasındaki ilk irtibat kişisi olan bir sınıf öğretmeni.
Öğrencilerin yaş aralığı 12-13 yaş
Okulun durumu / durumu 6-19 yaş aralığında öğrenci alan devlet okulu  Inner city school, in a large city (over 300,000 inhabitants) in north-western Romania
Tema 2016 Eylülünde yeni bir kız öğrenci sınıfa geldi. Sınıf bir yıl boyunca, 5. sınıftan beri bir aradaydı ve çoğunlukla birlik içindeydiler. Yeni öğrenci bu yeni bir grupta zorluklar yaşadı ve sık sık zorluklar çekti. Çok hassas görünüyordu ve kolayca ağlıyordu, öğretmen yapıcı bir şekilde onunla etkileşimde bulunduğu halde zorluklarla karşılaşıyordu aynı zamanda öğrencilerin geri kalanıyla etkileşime girmesine yardımcı oluyordu, fakat  bu girişimlerden nasıl etkileneceğini tahmin  zordu. Öğrencinin annesi işbirliği yapmaya istekliydi, çünkü kızının zor bir dönemden geçmekte olduğunun farkındaydı.
Vaka çalışmasının açıklaması Sınıf öğretmeni Duyguların Didaktiği kursunda öğrendiği duygu kutucuğu denen tekniği denemeye karar verdi. Bu tekniğin, yeni gelen öğrencinin duygu ve davranışlarından etkilenen diğer öğrencilere, kendilerini nasıl yöneteceklerini öğretmek ve duygusal tepkilerini nasıl analiz edebileceklerini ve hissettiklerini paylaşmalarına yardımcı olmak  için düşündü. Öğrencileri, sınıfa yerleştirdikleri güzel şekilde dekore edilmiş bir kutu hazırlattı. Öğrencilere, yaşadıkları duyguları, durumları, ne yaptıkları, hissettikleri, düşündükleri gibi açıklamaları paylaşmaları gerektiğini hissettiklerinde mesaj yazmalarını istedi. Kutuda mesajlar olduğunda, rehberlik dersinde öğretmen mesajları çıkardı ve okudu ve tüm sınıfa yorum yaptırdı. Başlangıçta, yeni öğrenci mesaj yazmıyordu, ancak daha sonra öğrencilerin diğerlerinin yaptığı gibi, mesaj yazarken  güven kazanmaya başladı. Mesajları çoğunlukla olumluydu. Diğer öğrenciler de onun hakkında olumlu mesajlar yazdılar. Öğrencilerini duygularını paylaşmaya teşvik etmek için, öğretmen bu tür iletişimde ebeveynleri de dahil etme fikrindeydi böylece öğrencilerden evde de bir duygu kutusu yapmalarını istedi. İlk kez anneler Günü’nde, anneleriyle ilgili takdir mesajları yazdıkları ve kendi ebeveynlerine karşı hissettikleri diğer duyguları dile getirdiler ve kutularını eve götürdüler. Öğretmen bu etkinlik için velilere hazırladığı bir veli-öğretmen toplantısı da hazırlamıştır.

Yeni öğrenci ayrıca evdeki duygularını da yazdı ve bu sayede sadece okul hayatı ile ilgili duygularını değil, aynı zamanda – annesin ile ilgili olanları da iletti. Öğretmen yardımı ile anne mesajların nasıl işleneceğini, zamanın nasıl ayrılacağını ve kızıyla birlikte duygu kutularını nasıl kontrol edeceğini öğrendi. Öğretmen, yeni öğrencinin annesiyle bu süre zarfında sık sık iletişim kurdu, hem yüz yüze hem de telefonla etkileşimlerini yönetmesine yardımcı oldu ve aynı zamanda kızının davranışındaki değişimleri fark eden annenin de değişikliklerini gözlemledi.

Duyguları hem okulda hem de evde ifade etmenin birleşik etkisi, yeni gelen ve sınıfın geri kalanı için çok iyi sonuçlara yol açtı. Yeni öğrenci, gruba çok iyi uyum sağlamış ve sınıfta destekleyici bir arkadaş edinmiştir. Annesi kızının duygularını ifade etmeyi ve yönetmeyi öğrenmesinden çok memnun kalmıştır.  Diğer ebeveynler de, çocuklarıyla duyguları hakkında düzenli tartışmalarını kolaylaştıran ve  gençlerle yüzleşmek için daha iyi donanımlı bir araç edinmiş olmaktan çok memnun olmuşlardır.

Öğretmen de , öğrencilerinin sosyal-duygusal öğrenimini desteklemede ebeveynleri dahil etmenin bir yolunu bulduğu için mutlu olmuştur.